Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, yılın ilk yarısındaki Türkiye otomotiv pazarının performans ve hedeflere dönük açıklama yaptı. Pazarda ürün bulan markaların satış yaptığına dikkat çekerken, “Mobilite bir ihtiyaç” dedi.
ODD (Otomotiv Distribütörleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, Türkiye otomotiv pazarının yılın ilk 6 ayında performansına ve gelecek hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bozkurt, otomobilin artık lüks değil, bir ihtiyaç olduğunun iyi anlaşıldığını ifade etti.
Kurlar ve enflasyonla birlikte ürünlerin döviz bazında fiyatlarının da yükseldiğine dikkati çeken Bozkurt, “Vergiler kaynaklı çarpan etkisiyle nihai fiyat listesindeki fiyatlar yükseldi. 1-2 yıl öncesine göre bu rakamlar hepimizi şaşırtacak boyuta geldi. Buna rağmen modelden modele, markadan markaya değişecek şekilde bazı modellerde 3-5 ay bekleme süreleri devam etmekte. Bu da gösteriyor ki otomobil bir ihtiyaç” dedi.
Otomotiv pazarında ürünü bulan markaların satış yaptığına dikkati çe- ken Bozkurt, “Her markanın, her modelin bazı aylarda bulunurluğunda sıkıntı varken nispeten bazı modellerde rahatlama da olsa sektör genelinde sıkıntılar devam edecek gibi görünüyor. Şu anda tek konumuz ODD olarak araç bulunurluğu değil. ODD olarak otomotiv sektörünün gelişmesi, otomotiv kullanım oranının artırılması, bin kişiye düşen otomobil adetlerinde AB’deki rakamları yakalayacak şekilde ilerlemek konularımız arasında. Araç bulunurluğunun artması yönünde de birçok çalışma yapıyoruz” diye konuştu.
Türk otomotiv sektörünün dünya genelinde önemli bir konumda olduğunu ve ülke ekonomisine de önemli katkılar sağladığını vurgulayan Bozkurt, şunları kaydetti: “Tüm bunlar varken bizim yapmamız gerekenler de var. Buraya daha fazla üretimi, yatırımı çekmeliyiz. Tabii bunun için bazı koşulların da oluşması gerekiyor. Yatırım teşviklerinin olması gerekiyor. Ağır sanayi yatırımlarının yatırım ve geri dönüş süreci uzun solukludur. Ağır sanayide uzun soluklu planlama yapmak lazım. Yüksek maliyetli ve uzun soluklu yatırım için cazip bir yatırım fırsatı sunmak gerekiyor. Üretilen ürünün yüzde 15’ini bu piyasada satabilmeli ki fabrika mevcudiyetinin bir anlamı olsun burada olmak için iç pazarı büyütmemiz lazım.” dedi.
Türkiye otomotiv pazarının 1 milyon rakamlarını geçmiş bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Bozkurt, “Her şey normal seyrinde gitseydi 1,2 milyonluk bir iç pazarı konuşacakken, 800 binleri konuşuyoruz. Bu iç pazarı büyütme isteğimizi, bazen ‘çok araç satmak istiyorsunuz’ diye yorumluyorlar. Türkiye’nin sanayi hamlesi yapmak için önemli bir fırsat var. Her ülke kendi açısından rekabet avantajı yaratabileceği endüstrilerin bayraktarlığını yapıyor. Biz üretim üssü ol maya aday bir ülkeyiz. Biz otomotivi stratejik ve gerçekten pamuklara sarıp korumamız gereken bir endüstri kolu olarak kabul etmeliyiz” diye konuştu.
Daha fazla yatırım çekmek için orta ve uzun vadede vergi, üretim teşvikleri, finansman kaynakları planlama gibi konuların önemli olduğunu belirtirken, Vatandaşların en çok şikayet ettiği araç bulunurluğu ve bulunamayan araçların galerilerde satılması konusuna da değinen ODD Yönetim Kurulu Başkanı Bozkurt: “Çok tartışılan araç bulunurluğu konusu var. Net bir şey var. Otomobil marka ve modellerin arasında değişiklik göstermekle beraber ortalama 3-5 aylık bekleme süreleri var. Genelde aktörler birbirine çok karıştırılıyor.
‘Üreticiler otomobilleri galeriye satıyor’ diyorlar. Distribütörlerin araçları galericilere sattığını sananlar var. Tahmin edersiniz böyle bir şey olmayacağını. Bayiler için de aynı suçlamalar var. Anlatılan birçok örnek gerçekten yaşanmaktadır. Hiç olmamış bir şeyi hayalinden yaratmıyor kimse. Ama eliniz de bir istatistik de yok. ‘Bütün arabaları galerilere satıyor’ derseniz böyle bir şey olamaz. Otomobillerin galericiye satılmasını markalar tercih etmez zaten. Çünkü, takip edemiyoruz müşteriyi.
Hem servis hem ikinci el açısından nihai kontrolünü gönlüyle, rızasıyla kaçırıyor. Bunun önündeki distribütörlerin uygulama standartları vardır. Araçların bayilerden plakalı bir şekilde teslim edilmesini isteyebilirsiniz. Ondan sonraki noktaya geldiğinde iş çatallaşıyor. Gerçek ve nihai müşteri var. Bir grup müşteri var. Bu otomobille ilgili sıraya girmiş. Sırası gelmiş 3-4 ay sonra. Sonra bir şey olmuş, otomobilinin piyasada prim yaptığını görmüş. Götürüp otomobilini galericiye satıyor. Yasal mı? Yasal. Takip edebilir misiniz? Edemezsiniz. Şahıs olarak bunu fırsat bilmiş, sıra ya girip sonra galericiye satan da olabiliyor veya galericinin yakınları gelip alıyor. Yasal yaptırım gücümüz yok. Arka plandaki yasaları bilmek zorundayız. Distribütörlerin uygulamayı dayatabileceği konular var. Bayiler ‘müşteriye kağıt imzalatalım’ diyor. İmzalasa bile daha sonra iddiada bulunamazsınız. Hiçbir şekilde yasal değil. Kritik nokta da burası.”